Aşırı güven önyargısı ya da aşırı güven yanlılığı (Overconfidence Bias): olaylar ve durumlar üzerindeki kontrol gücümüzü, kabiliyetimizi ya da bilgimizi olduğundan daha fazla sanma eğilimimizi ifade eden zihinsel bir tuzaktır. Kendimize itiraf etmek zor olsa da bazı durumlarda kendimizi olduğumuzdan daha iyi, daha bilgili veya daha yetenekli varsayabiliriz. Kendimize duyduğumuz bu olduğundan fazla güven de verdiğimiz kararları etkileyebilir. Gerektiğinden fazla risk alabiliriz.
Özgüven, gündelik hayatımızda başarı için oldukça önemli bir etkendir. İşteki performansımızdan, akademik hayatımıza, sportif faaliyetlerimizden ruh sağlığımıza kadar oldukça önemlidir. Bazı durumlarda aşırı güven yani kendimize olduğundan daha fazla inanmak, güvenmek de avantaj yaratabilir. Kabiliyetlerimize aşırı güvendiğimiz için daha hırslı olur, isteklerimizde kararlı davranır, moralimizi yüksek tutar, sabırlı davranarak hedeflerimize ulaşma ihtimalimizi de arttırırız. Buna rağmen aşırı güven çoğunlukla olaylar hakkındaki olasılıkları yanlış tahmin ettiğimiz ve bize zarar verebilecek birçok karar almamıza da neden olur1.
Bilgimize, kabiliyetimize çok güvendiğimizde birileri ile iddiaya girmekten çekinmeyiz. İddiayı kazanacağımız konusunda kendimizden eminiz! işin sonunda yanıldığınız için iddiayı kaybettiyseniz büyük bir hayal kırıklığı yaşamış olabilirsiniz. Neden kaybetmiş olabilirsiniz? Cevabı büyük ihtimalle kendimize aşırı güvenme önyargısına kapılmamızdır. Nobel ödüllü Daniel Kahneman (2011) “Hızlı ve Yavaş Düşünme” kitabında bu önyargının tüm bilişsel önyargıların anası olabilecek güçlü bir önyargı olduğunu söylemiştir.2
Akılları pazara çıkarmışlar, herkes yine kendi aklını almış.
Bir özdeyiş
Aşırı Güven Önyargısı Nasıl Ortaya Çıkar?
Aşırı güven yanlılığı kendi kabiliyetimize, bilgimize ya da olaylar üzerindeki kontrol gücümüze gerektiğinden fazla güvendeğimizde ortaya çıkan bir zihinsel tuzaktır. Aşırı güven insan beyninin özsaygıyı arttırmak ve kaygıyı düşürmek için kullandığı yollardan biridir.
Bir yolculuk sırasında bir süreden sonra yanlış yola girip telefondan GPS’si açmamızın nedeni yolu iyi bildiğimiz konusunda başta kendimize aşırı güvenmemizdir.
Bireysel yatırımcılar finansal kararı aldıklarında “en doğru” kararı aldıklarından emindirler. Altın 3000 doları görecek ya da aldıkları kripto para 2, 3 katına çıkacaktır. Oysa bireysel yatırımcıların çoğu yatırım kararlarında piyasadaki getiriden daha az getiri sağlarlar.
Bir bahse girdiğinizde (ama kaybettiğinizde) büyük ihtimalle olay üzerindeki yetenek ya da bilginize olandan daha fazla güvenmişsinizdir.
Moore ve Healy’nin (2008) çalışmasına göre aşırı güven önyargısı temel olarak üç farklı şekilde kendini göstermektedir3;
Aşırı tahmin etme (Overestimation): bireyin kendi kabiliyetlerinin olduğundan daha iyi olduğunu düşünmesi
Aşırı kesinlik (Overprecision): bireyin öngörüleri ve bilgisinin doğruluğu ve kesinliğini gerçek düzeyinden daha fazla sanması
Aşırı büyütme (Overplacement): insanların kendilerini başkaları ile karşılaştırırken kendilerini ortalama bir insandan daha iyi görmesi
Bireysel Etkiler
Aşırı güven önyargısı, kendimize fazla güvenip mutsuz olmamıza, para ve zaman kaybetmemize neden olabilecek riskli kararlar almamaıza neden olabilir. Hayatın her alanında bu konuda karşımıza çıkabilir. Olaylar üzerindeki kontrol gücümüze güven bize zarar verebilir.
Kimse boşanacağını düşünerek evlenmez. Bir sorun olursa eşi ile anlaşabileceğini, evliliği yürütebileceğini düşünür. Buna rağmenilk beş yıl içinde boşanan çiftlerin oranı oldukça yüksektir.
Tüik’in 2023 yılı verilerine göre yeni evli 100 çiftten üçü ilk yılında, 34’ü ise ilk beş yılında boşanmaktadır.
Bir işletme kurup kendi işinizin patronu olmayı amaçlarken riskleri dikkate alsanız da kısa sürede batabileceğinizi varsaymazsınız. ABD’de başlatılan bir start-up’ın, ilk yılında kapanma ihtimali %10, üç yıl içinde kapanma ihtimali %30 ve beş yıl içinde kapanma ihtimali ise %50’dir.4
Sistemik Etkiler
1997 yılında yayınlanan Leonardo Di Caprio ve Kate Winslet’in başrolde olduğu bol Oscar ödüllü “Titanic” filmini duymuş ya da izlemişsinizdir. Film , 1912 yılında Southampton’dan New York’a yaptığı ilk seferinde buzdağına çarptıktan sonra sulara gömülen Titanic isimli transatlantik yolcu gemisindeki bir aşk-drama hikayesidir. Titanic o dönemde dünyanın en büyük yolcu gemisidir. Kazada hayatını kaybeden Titanic’in deneyimli kaptanı Edward J. Smith’e atfedilen söze göre bu gemiyi “Tanrı bile batıramazdı.” Bu aşırı güven içeren söze rağmen Titanic buzdağına çarptıktan sonra hızla batmaya başlamış ve kazada 1,500’ü aşkın erkek, kadın ve çocuk hayatını kaybetmiştir.
Aşırı güven, ayrıntılara dikkat etmeme ve başkalarının yargılarına aşırı güven nedeniyle, başkalarının bağımsız yargılarda bulunmadığını, -körün köre yol gösterdiğini- anlayamamaktan kaynaklanan insani yargı hataları en zeki insanlara bile bulaşabilir.
Nobel Ödüllü Robert J. Shiller
28 Ocak 1986 yılında Nasa’nın uzaya yolladığı Challengeruzaya fırlatıldıktan 73 saniye sonra parçalara ayrılmıştır. Halbuki kazadan önceki gece hva sıcaklığı uzay mekiğinin fırlatılması için çok düşük olduğundan bazı mühendisler kalkışın iptal edilmesi gerektiğine ilişkin yöneticileri uyarmıştı. Geçen yıllar içinde onlarca defa başarılı şekilde sefer düzenlenmiştir. Challenger’ın bu seferi daha önce birçok defa iptal edildiği için yöneticiler riski gözardı edip olayları kontrol gücüne aşırı güvenip uza mekiğinin fırlatılmasına karar verdiler. Mekiğin fırlatılmasından kısa süre sonra soğuk havanın katı yakıt iticilerinde neden olduğu sorunlar, yakıtın sızıp mekiğin alev almasına daha sonra da patlamasına neden olmuştur. Olayda 7 astronot hayatını kaybetmiştir5.
“Beceriksizlik beni kızdırır. Aşırı güven ise korkutur.”
Malcolm Gladwell
“The Little book of Behavioral Investing” kitabının yazarı James Montier 300 profesyonel fon yöneticisine, ortalamanın üzerinde yetenekli olduklarına inanıp inanmadıklarını sormuştur. Fon yöneticilerinin %74’ü kendilerini ortalama bir fon yöneticisinden başarılı görürken sadece %24’ü kendi beceri düzeyini ortalama olarak tanımlamıştır. Normal şartlar altında katılımcıların en az yarısı ortalama ve altında olmalıdır.6
Türkiye’de de Ocak 2024 ile Ocak 2025 tarihleri arasında 153 hisse senedi şemsiye fonundan sadece 1 tanesi enflasyondan yüksek getiri sağlamıştır.
Aşırı Güven Yanlılığı Neden Ortaya Çıkar?
Aşırı güven yanlılığı; yetiştirilme şekli ,ego ve öz saygı ile diğer bilişsel önyargılar sonucu ortaya çıkan bir bilişsel önyargıdır.
Ego daha spesifik olarak ele alırsak benlik kavramı, düşünen zihnin kendisi hakkındaki düşünceleridir. Modern psikolojide öz-denetim, bilişsel fonksiyonlar ve sosyal etkileşim için oldukça önemlidir. Güçlü bir ego;
Bireyin tepkileri ve duyguları üzerinde, hedeflerine ulaşma hakkındaki kararlarında kontrol gücü sağlar.
Bireyin ilgisi, belleği, mantık yürütmesi, çevresi hakkındaki algısını şekillendirir.
Diğer insanlarla ilişkisinin şeklini, düzeyini ve kendisinin sosyal rolünü belirler.
Ego insan evriminde hayatta kalma ve üreme ihtimalini ve sosyal işbirliğini arttırmak üzere evrimleşmiştir. Güçlü bir ego, insanların kendini tehditlere karşı koruma içgüdüsünü destekler, hayatta kalma şansını arttırır. Modern dünyada hayatta kalmak için gereksiz tehlike almaktan uzak durmamızı, sosyal ilişkiler kurmamızı, akademik hayatta ya da iş hayatında başarılı olabilecek kararlar almamız için motivasyon sağlar.
Bilişsel önyargıların neden ortaya çıktığını açıklamaya çalışan Hata Yönetimi Teorisi‘ni odağına alan çalışmalarda erkeklerin, kadınlarla iletişim kurduğunda; kadınların onlara cinsel ilgisini aşırı abartma eğiliminde olduklarını bulmuşlardır. Çünkü bir erkeğin kendisi ile ilgilenen bir kadının onunla ilgilenmediğini düşünmesi, neslini devam ettirme ihtimalini azaltan Tip II hatadır. Bir erkeğin kendisi ile ilgilenmeyen bir kadının ilgisini abartmak hatalı olsa da erkeğin neslini devam ettirme ihtimalini arttıran Tip I hatadır. Bu nedenle erkekler, farkında olmadan kadınlarla iletişimlerinde kendilerine olduklarından fazla güvenerek neslini devam ettirme ihtimallerini arttırırlar.
Yetiştirilme tarzı: Psikoterapist Renée Zavislak‘e göre çocukluklarının öz-saygısını arttırmak için sürekli olarak; “Sen en iyisin!”, “Sen mükemmelsin!”, “Sen çok akıllısın” gibi şeyler söyleyen ebeveynler çocukların aşırı güven yanlılığına kapılma ihtimallerini de yükseltirler. Zavislak’a göre “Aşırı güven önyargısı genellikle çocuklukta ‘yanlış güçlendirme’ dediğimiz şeyin” sonucudur.
Aşırı Güven Önyargısının ortaya çıkmasına ya da kuvvetlenmesine neden olan çeşitli bilişsel önyargılar bulunmaktadır.
Dünyanın en büyük sorunu, aptallar ve fanatikler özgüven içindeyken, zeki insanların kuşkuyla dolu olmasıdır.
Bertrand Russell
Dunning-Krueger Etkisi (Dunning-Krueger Effect): Bir konuda sınırlı beceri ve kabiliyete sahip olanların yeteneklerini abartma eğilimidir. Krueger ve Dunning (1999) bireylerin beceri oranı düştükçe, kendilerini olduğundan daha becerikli gördüklerini; yüksek becerikli olanların ise becerili daha doğru tahmin ettiklerini ortaya koymuştur. Bir insanın bir konuda becerisi veya bilgisinin az olmasının, yetkinliklerini olduğundan daha yüksek değerlendirmelerine neden olan “cahil özgüveni” şeklinde değerlendirilebilecek bir önyargıdır.7 Bir konu hakkında bilgimiz, becerimiz azaldıkça o konuda aşırı güven önyargısına kapılma ihtimalimiz de oldukça yükselebilir.
Cehalet, bilgiden daha sık güven doğurur.
Charles Darwin
İyimserlik Önyargısı (Optimism Bias): Birçok insan aldıkları kararların sonuçları hakkında olduğundan fazla iyimser beklenti içine girmektedir. Özellikle yaygın şeylerin (genellikle iyi) başlarına gelme ihtimallerinin yüksek, nadir gerçekleşen (genellikle kötü) şeylerin başlarına gelme ihtimallerinin ise düşük olduğu yönünde iyimser tahminlerde bulunmaktadır. Aşırı güven önyargısı, iyimserlik önyargısından beslenebilmektedir. Örneğin Luna isimli kripto paranın piyasa değeri çok kısa sürede 60 milyar dolar piyasa değerini kaybederek 0’a yaklaşırken birçok insan aşırı iyimserlik önyargısı ile aşırı güven içinde yatırım kararı alıp servetlerini kaybetmiştir. 100 dolar seviyesinden 60 dolar seviyesine düşünce aşırı iyimser olan bir grup tepe fiyattan girmediklerini ve fiyatın yeniden yükselmeye başlayacağını düşünerek Luna yatırım yapmıştır. Oysa 60$’lık fiyattan 0.001$ fiyata kadar hızlıca gerilemiştir.
Kontrol İlüzyonu (Illusion of Control): Olaylar üzerinde düşündüğümüzden fazla kontrol gücü olduğumuza inanma eğimiline kontrol iluzyonu adı verilmektedir. Örneğin insanlar kumarda büyük miktarlarda para kaybetmiş olsalar bile şanslarının elbet döneceğini düşünerek (örneğin totem yaparak, zar atışlarında zarları öperek vs.) kumar oynamaya devam edebilmektedir. Bazı insanlar maçlarda uğurlu formalarını giyerek maç sonucuna etki edebildiklerini düşündüklerinde aslında maç sonucu üzerinde etkili olabildiklerini düşünmektedir. Bu şekilde önyargıları olan insanların, kendi kabiliyet, beceri ya da beklentileri hakkında aşırı güven tuzağına yakalanma ihtimalleri de yükselir.
Doğrulama Önyargısı (Confirmation Bias) : Bir ürün satın aldığımızda, bir finansal yatırım yaptığımızda ya da bir olayla ilgili mevcut bir fikrimiz olduğunda; genellikle bu konu hakkında benzer görüşleri ortaya koyan bilgiler arama, okumak ve doğru kabul etme ihtimalimiz yükselir. Bu süreç egomuzu besleyen doğrulama önyargısıdır. Doğrulama önyargısı ile hareket ederek kendimize güvendiğimiz konularda aşırı güven duymaya başlayabiliriz.
Geri görüş önyargısı (Hindsight Bias) : Geri görüş önyargısı, geçmişte fikir yürüttüğümüz bir olayın gerçekleşmiş olması nedeniyle gelecek ile ilişkili olayların sonuçları tahmin etme becerimizi abartma eğilimini ifade eder. Örneğin bir hisse senedinin fiyatının düşeceğini tahmin ettiniz ve tahmininiz gerçekleşti.
-Ben zaten o hissenin düşeceğini biliyordum.! diyerek gelecekteki olayların gerçekleşme olasılıkları ve bunun kesinliği hakkında aşırı güven içinde karar verme ve yanılma ihtimali de yükselir.
Kısa Tarihi
Ego ve öz-saygı üzerine çalışmalar çok öncelere gitse de aşırı güven önyargısına ilişkin çalışmalar 60’lı yıllarda gündeme gelmiştir. Adams ve Adams (1961) bireylerin kararları ve kararların doğruluğu arasında ilişkiyi araştırmışlardır. İnsanların olduğundan daha yüksek güven ifade ettiklerini bulmuşlardır.
Aşırı güven önyargısını ortaya koyan en önemli ilk çalışma ise Lichtenstein, Fischhoff, & Phillips (1977) tarafından gerçekleştirilmiştir. Araştırmacılar insanların özellikle zor görevlerde, bilgi ve becerilerini olduğundan kendilerine aşırı güvendiklerini; kolay görevlerde ise olduğundan daha az güvendiklerini bulmuşlardır. Aşırı güven çalışmalarında kullanılmaya başlanan “Confidence calibration curve” isimli güven-gerçek arasında ilişkiyi gösteren bir araç oluşturmuşlardır.8
Aşırı güven önyargısı ve Dunning-Krueger arasında nasıl bir ilişki vardır?
Dunning Krueger etkisi, bir konu hakkında beceri ve kabiliyetin düşük olduğu durumlarda bireylerin aşırı güven hissetmelerine neden olan bir fenomendir.
Kaynakça
Johnson, D. D., & Fowler, J. H. (2011). The evolution of overconfidence. Nature, 477(7364), 317-320. ↩︎
Kahneman, D. (2011). Hızlı ve Yavaş Düşünme, OÇ Deniztekin & FN Deniztekin (Çev.), 7. Baskı, İstanbul: Varlık Yayınları. ↩︎
Moore, D. A., & Healy, P. J. (2008). The trouble with overconfidence. Psychological review, 115(2), 502. ↩︎
Montier, J. (2006). Behaving Badly. Available at SSRN 890563. ↩︎
Kruger, J., & Dunning, D. (1999). Unskilled and unaware of it: How difficulties in recognizing one’s own incompetence lead to inflated self-assessments. Journal of Personality and Social Psychology, 77(6), 1121-1134. https://doi.org/10.1037/0022-3514.77.6.1121↩︎
Lichtenstein, S., Fischhoff, B., & Phillips, L. D. (1977). Calibration of probabilities: The state of the art. In Jungermann, H., & de Zeeuw, G. (Eds.), Decision Making and Change in Human Affairs (pp. 275–324). Springer. https://doi.org/10.1007/978-94-010-1276-8_19↩︎
Karabük Üniversitesi, İİBF, İktisat Bölümünde Doktor Öğretim Üyesi. Çalışma Alanları; Deneysel İktisat, Davranışsal İktisat, Kurumsal İktisat. Part-time Finans Piyasaları.