Statüko Önyargısı ya da Statüko Yanlılığı
Statüko Önyargısı (Status Quo Bias): bir konuda mevcut duruma devam etme, hiçbir şey yapmayarak daha önceki kararımızı sürdürme, değişime direnme eğilimimizi ifade eden bilişsel yanılgıdır. Alternatif seçenekler daha iyi olsa, kararın hayatımızda önemi büyük olsa da insanlar mevcut kararlarına bağlı kalma eğilimindedir. Statüko yanlılığı değişimin getirebileceği riskleri azaltırken, değişimin getirebileceği potansiyel avantajları kaçırmaya yol açabilir.
Statüko güçlü bir kuvvettir. Değişim gerekli olduğunda bile değişime direnir
Marian Wright Edelman
Statüko önyargısı, insan psikolojisinde derin köklere sahip; yatırım kararımızdan, oy verdiğimiz partiye, eş seçiminden, işimizi değiştirmeye, yaşadığımız çevreden, kullandığımız tüketim ürünlerine kadar birçok kararımız üzerinde etkilidir.
Statüko Önyargısı Nasıl Ortaya Çıkar?
Markete girip deterjan alacaksınız. Rafta yıllardır kullandığınız deterjan markasının yanında sizin deterjanını ile aynı özelliklere ve gramaja sahip ama %30 daha uygun fiyatlı bir ürün var. Aklınız bir an karışır, kararsız kalırsınız. Büyük ihtimalle en azından bildiğim marka diyerek yıllardır kullandığınız deterjan markasını alıp kasaya geçersiniz.
Yıllar önce ünlü bir margarin firması insanların marka alışkanlığını değiştirmek için şöyle bir reklam kampanyası başlatmıştı: “Siz halen annenizin margarinini mi kullanıyorsunuz?”
Hayatınızın belirli bir alanında mutlaka bir kişisel gelişim kitabı okumuş ya da değişimin önemini vurgulayan bir motivasyon konuşmasına denk gelmişsinizdir.
- Değişmen tek şey değişimin kendisidir.
- Konfor alanında olmak size zarar verir.
şeklinde cümleler bize güzel gelse de hayatımızın içinde çoğunlukla değişime dirençliyizdir. Çünkü değişim konforumuzu kaybetmeye ya da zarar görmeye de neden olabilir.
Bireysel Etkileri
Birçok Iphone marka cep telefonu kullanıcısı telefonlarını değiştirmeleri gerektiğinde genellikle bir üst versiyonu seçme eğilimindedir. Telefonunu değiştirmek istediğinden bahsettiğinizde ona Iphone ile aynı ya da daha yüksek özelliklerde ama yarı fiyatına Android telefon önerisinde bulunun. Büyük ihtimalle” – IOS işletim sistemine alıştığını ” yine Iphone almak istediğini söyleyecektir. Diğer telefonu hiç araştırmamış olsa da statükoyu korumaya yönelik bir karar verme sürecinde davranır.
“Statüko önyargısı, insanın bilinmeyene ulaşmak yerine alıştığı şeye bağlı kalma eğilimini tanımlar.
Daniel Walter, The Power of Discipline
Birçok marka müşterilerinin bu şekilde hareket ettiğini bilerek strateji geliştirebilir. Örneğin Turkcell, Vodafone veya Turk Telekom gibi cep telefonu operatörleri size bir internet paketini hızlı bir şekilde satın alma ya da sözleşmenizi telefonla arayarak yenileme imkanı sunarken iptal sürecini zorlaştırır. Bu nedenle çoğu kişi statükoyu korumak adına bir şey yapmamayı tercih eder. Bir şey yapmamak (Atalet) genellikle size maliyet yaratır.
Sistemik Etkileri
Tüketim Tercihi
Yetmişli yıllarda ve seksenli yılların başı Pepsi ve Coca Cola arasında rekabetin alevlendiği yıllar olmuştur. Pepsi, kendi kolasının formülünü değiştirip daha tatlı hale getirip, bu formülle Coca Cola’dan pazar payı kapmaya başlar. Coca Cola’da buna kendi ürünün formülünü değiştirip “Yeni Kola (New Coke)” şeklinde pazara sürmeye karar verir. Ürünü piyasaya sürmeden 190.000 kişi ile tadım testli yapmışlardır. İnsanlar, Yeni Kola’nın tadını eski formüle göre daha çok beğenmiştir. Yöneticiler firmanın New Coke, hamlesine ilişkin kuşkuların yersiz olduğunu, ürünlerine çok güvendiklerini beyan etmiştir.
“Bugün açıkladığımız karar konusunda kendime hiç bu kadar güvenmemiştim.”
Coca-Cola Başkanı Donald Keough
Ürün piyasaya çıktıktan kısa süre sonra insanlar yeni kolayı beğenmedikleri, eski geleneksel formülü geri istediklerine dair telefon etmeye başlar. Firmanın müşteri hizmetleri günde 8000 civarı çağrı almaya başlar. New Coke piyasaya sürüldükten 79 gün sonra firma hata yaptıklarını, eski formüle döneceklerini açıklamak zorunda kalmıştır.

Firma her ne kadar tadım testleri gibi testler yapmış olsa da insanların eski kolaya olan duygusal bağlılığını göz ardı etmişlerdir. Orijinal Coca-Cola Amerika’da kültürel bir ikondur. Onu değiştirme fikri birçok kişiye ihanet gibi gelmiştir. Sonuç olarak müşterileri statükoyu koruyacak tercihlerde bulunmuşlardır.1
Mantıklı insan kendini dünyaya adapte eder; mantıksız insan ise dünyayı kendine adapte etmeye çalışmakta ısrar eder. Bu nedenle, tüm ilerleme mantıksız insana bağlıdır.
Bernard Shaw
Politik Tercihler
Statüko önyargısı, rasyonel seçim teorisinin ihlal edilmesine neden olan bilişsel önyargılardan biridir. Bireylerin oy tercihlerinde önemli rol oynar. Statüko önyargısı özellikle kendilerini muhafazakar olarak tanımlayan sağ seçmeni düşünce yapısını açıklamak için sık sık kullanılır. Kendilerini muhafazakar olarak tanımlayan seçmenler gelenekleri ve mevcut düzenin olduğu gibi kalmasına odaklanırlar.23
Barber vd. (2017) randomize anket deneylerinde 1140 kişiye olası referandumdaki hangi politikaları tercih edebileceklerini sormuşlar. Burada her bir katılımcıya beş farklı konuda politik tercihleri sorulmuş.
Kontrol grubu: Katılımcılara statükoya ilişkin bilgi verilmemiş. İki seçenekten hangisini seçersiniz?
Deneysel gruplar: Katılımcılara önce statükoyu belli eden bir seçenek göstererek tercihlerini sormuşlardır.
- Tedavi amaçlı marihuana yasaldır. Yasadışı olsun mu? (EVET) (HAYIR)
- Tedavi amaçlı marihuana yasa dışıdır. Yasal hale gelsin mi? (EVET) (HAYIR)
Araştırmacılar statüko önyargısının belirli bir politikayı destekleyen seçmenlerin oranını yüzde sekiz kadar değiştirebildiğini bulmuşlardır.Etki özellikle daha az bilgili seçmenler arasında yoğunlaşmıştır. Bakınız (rasyonel irrasyonellik).
Kamu Politikası
Devlet tarafından vatandaşların refahını arttırmak üzerine onların bilişsel önyargılarını kullanma ile ilgili politikalara davranışsal kamu politikası adı verilmektedir. Burada devlet Dürtme (Nudge) adını verdiği politikalarla vatandaşın ve toplumun refahını arttırmayı hedefler.

Richard Thaler, davranışsal kamu politikasına yaptığı katkılar nedeniyle Nobel ödülü almaya uygun görülmüştür.
2018 yılından itibaren özel sektörde ya da devlette çalışmaya başlayanlar Bireysel Emeklilik Sistemine otomatik (default) şekilde dahil edilmektedir. Katılımcılar üç ay boyunca sistemden de çıkamamaktadır.İlk aşamada katılımcıların otomatik olarak sisteme eklenerek statüko oluşturmak amaçlanırken çoğu kişinin sistemden hızlıca çıktığı görülmüştür. Sonraki aşamada hem emeklilik sistemine katılım zorunlu hale getirilmiş hem de sistemden üç aydan evvel çıkılmak yasaklanmıştır. Bu sayede statüko önyargısının da kuvvetlendirilmesi amaçlanmıştır. 2025 yılına gelindiğinde sistemde 1.2 trilyon TL para birikmiştir.
Statüko Yanlılığı Neden Ortaya Çıkar?
Kayıptan Kaçınma (Loss Aversion): Kahneman ve Tversky’nin (1979) beklenti teorisi (prospect theory) insanların seçenekleri değerlendirirken ne kadar kazanacaklarından ziyade ne kadar kaybedebileceklerine odaklandığını ortaya koymuştur. Teorinin kalbindeki Kayıptan Kaçınma tutumu, insanların 100 birim kaybettiklerinde hissettikleri acının, 100 birim kazandıklarında elde ettikleri hazdan daha yüksek olduğunu öne sürmektedir. Kayıptan kaçınma davranışı bizim risk ve belirsizlik karşısında, kaybetmenin acısını yaşama ihtimalini azaltmaya çalışan bir önyargı haline gelir. 4
Kayıptan kaçınma, hem kurumların hem de bireylerin yaşamlarında statükonun asgari düzeyde değiştirilmesini tercih ettiren güçlü bir muhafazakar güçtür
Daniel Kahneman, Hızlı ve Yavaş Düşünme
Birincisi, zevkler sabit değildir; referans noktasına göre değişir. İkincisi, bir değişimin dezavantajları avantajlarından daha büyüktür ve bu da statükonun lehine bir önyargı oluşturur
Daniel Kahneman, Hızlı ve Yavaş Düşünme
Pismanlıktan Kaçınma (Regret Aversion): Bir değişim kararı alıp kötü sonuç elde etmenin maliyeti, bize hiçbir şey yapmamanın neden olacağı kötü sonuçlardan daha fazla pişman hissettirir. Bu eğilimimiz, normlara bağlı kalmanın daha güvenli olduğuna ilişkin inancımızı pekiştirerek statükoyu koruyacak tercihlerde bulunmamızı sağlayabilir.5,6
Sadakat/Bağlılık Önyargısı (Commitment Bias): kavram geçmiş davranışlarımıza, özellikle de kamuya açık şekilde gerçekleştirdiklerimize (örneğin ben İphone’dan başka telefon kullanmam, A partisinden başka partiye oy vermem gibi) sonuçları arzu ettiğimiz şeyler üretmese de devam etme eğilimimizi ifade etmektedir. Bir durum bizim için norm haline gelmiş, bu normu da çevremiz ile sık sık paylaşmışsak bu durum karar verdiğimizde statüko önyargısını da arttırır.7
Maruz Kalma Etkisi (Mere Exposure Effect): Bir görüntüye, bir kişiye ve bir olaya ne kadar maruz kalınırsa bireyler ona daha fazla aşina olur ve tercihleri de aşina oldukları şeyden yana olur. Bu durum da maruz kalınan şeyin statüko olma ihtimalini arttırır.8 Örneğin Schuckit vd. (1994) 708 erkek ve 708 kadının katıldığı çalışmada, anne veya baba farketmeksizin alkolik ebeveyne sahip olanların, alkolik ebeveyne sahip olmayanlara göre alkolik bir erkekle evlenme ihtimalleri iki kat yüksek bulmuşlardır. Aynı durum erkek katılımcılar için gözlemlenmemiştir. 9
Bilinen bir şeytan, bilinmeyen bir melekten daha iyidir.
Seçim Yüklenmesi ya da Seçim Paradoksu (Choice overload, The paradox of choice): İnsan zihni belirli sürede belirli miktarda bilgiyi işleme kapasitesine sahiptir. Herbert Simon’un ortaya koyduğu sınırlı rasyonellik (bounded rationality) bunu ortaya koymaktadır. İnsanların önüne çok fazla seçenek koymak, seçim yapma konusunda aşırı yükleme etkisi yaparak insanların statükoyu koruyacak, riski daha öngörülebilir seçim yapmasına neden olabilir.
Yüksek Belirsizlik: Nebel’in (2015) çalışması belirsizlik (uncertainity) yüksek olduğunda ve seçimler uzun uzun düşünmemizi gerektirdiğinde statükoyu koruyacak karar verme ihtimalimizin yükseldiğini göstermektedir.10
Batık Maliyet Yanılgısı (Sunk Cost Bias): Bir şey için para, çaba ve zaman sarfetmiş olmamız o konudaki kararımızı devam ettirecek bir batık maliyet algısı yaratabilmektedir. Bazı durumlarda zaten çaba sarfetmiş olduğumuz (yatırım yapmış olduğumuz için) değişime direnebiliriz. Değişim kaybetmiş olmayı kabul etmeyi gerektirdiğinde, değişime direnmeye eğilim gösterebiliriz. (Bkz. Batık maliyet yanılgısı).
Örneğin insanlar belirli bir yazılım dilini ve ona bağlı programı kullanmayı öğrenmiş olsun. Daha yeni-verimli bir program ortaya çıksa bile daha önceden başka bir konuda eğitime yatırım yapmış oldukları için statükoyu koruma eğiliminde olabilirler.11 Bu konu daha felsefi bir bağlamda bile değerlendirilebilir. Yalcintas (2016) “Entellektüelin Patika Bağımlılığı (Intellectual Path Dependence)” isimli çalışmasında iktisat disiplini içinde yanlış olduğu bilinen teorilerin sıklıkla kullanılmaya devam ettiğini göstermiştir.12
Sahiplik Etkisi (Endowment Effect): İnsanlar mülkiyeti onda olan şeylere, sahip olmadıklarına göre daha yüksek değer atfetme eğilimindedir. Kahneman vd. (1991) deneylerinde bedavaya kahve kupası verdikleri katılımcıların, onlara makul paralar ödense dahi bunu satmak istemediklerini, direndiklerini göstermektedir.13
“Eldeki bir kuş, daldaki iki kuştan iyidir.”
Bilişsel Çelişki (Coginitive Dissonance): Samuelson ve Zeckhauser (1988) insanların seçim yaparken bilişsel kesinlik aramaya yöneldiklerini, onlar için bilişsel çelişki yaratacak kararlardan kaçınma eğiliminde olduklarını iddia etmişlerdir. Statükoyu değiştirmek kişinin geçmiş kararları ile de hesaplaşması anlamına gelebilir. Kişi bundan kaçınmak, bilişsel çelişki ihtimalini minimize edebilmek adına statükoyu koruma eğiliminde olabilir.
Kısa Tarihi
Tarih boyunca insanın değişime karşı statükoyu korumaya çalıştığını söyleyen birçok düşünür olmuştur. Statüko önyargısını bir bilişsel önyargı olarak kavramsallaştıranlar Samuelsen ve Zeckhauser (1988) olmuştur.14 Samuelson ve Zeckhauser’ın bir iş arkadaşı, onlarca yıldır öğle yemeğinde hep aynı sandviçi sipariş etmektedir. Arkadaşları sadece bir defa başka menü siparişi vererek statükoyu bozmuştur. Araştırmacılar da bu konu üzerine bir deney yapmaya karar vermişlerdir.15
Deneyde katılımcıları iki farklı gruba atamışlardır.
Kontrol grubu: Katılımcılara, amcalarından bir miras kaldığı, bu mirası dört farklı yatırım seçeneğinden birini seçebilecekleri söylenmiştir.
Statüko grubu: Katılımcılara, amcalarından bir miras kaldığı, bu mirası zaten belirli bir seçeneğe yatırdığı, isterlerse bunu diğer üç seçenekten biriyle değiştirebilecekleri söylemişler.
Statüko grubundakilerin amcalarının seçtiği yatırım kararını devam ettirme ihtimalinin daha yüksek olduğu görmüşler.
Bizim yarattığımız şekliyle dünya, bizim düşüncemizin bir sürecidir. Düşüncelerimizi değiştirmeden dünya değiştirilemez.
Albert Einstein
Kaynakça
- https://www.history.com/news/why-coca-cola-new-coke-flopped ↩︎
- Erkuş, S. (2022). İktisat ve Siyaset: Davranışsal Politik İktisat Perspektifinde Seçmen Neden ve Nasıl Oy Verir. Siyaset Yazıları (1. bs, s. 63-89) içinde. Nobel Akademik Yayıncılık. ↩︎
- Alper, S., & Yılmaz, O. (2020). Sağcılığın ve solculuğun psikolojisi: Farklı dünyaların insanları. Baskı, Nobel Bilimsel Eserler, Ankara. ↩︎
- Kahneman D, Tversky A (1979) Prospect theory: an analysis of decision under risk. Econometrica 47(2):263 ↩︎
- Kahneman, D., & Tversky, A. (1982). The psychology of preference. Scientific American, 246, 160-173
↩︎ - Dean, M., Kıbrıs Özgür, & Masatlioglu, Y. (2017). Limited attention and status quo bias. Journal of Economic Theory, 169, 93–127. doi: 10.1016/j.jet.2017.01.009 ↩︎
- Samuelson, W., & Zeckhauser, R. J. (1988). Status quo bias in decision making. Journal of Risk and Uncertainty, 1, 7-59 ↩︎
- Matsuda K, Kusumi T, Hosomi N, Osa A, Miike H. [Effects of exposure frequency and background information on preferences for photographs of cars in different locations]. Shinrigaku Kenkyu. 2014;85(3):240-7. doi:10.4992/jjpsy.85.13019 ↩︎
- Schuckit, M. A., Tipp, J. E., & Kelner, E. (1994). Are daughters of alcoholics more likely to marry alcoholics?. The American journal of drug and alcohol abuse, 20(2), 237-245. ↩︎
- Nebel, J. M. (2015). Status quo bias, rationality, and conservatism about value. Ethics, 125(2), 449-476. ↩︎
- Kim, H. W., & Kankanhalli, A. (2009). Investigating user resistance to information systems implementation: A status quo bias perspective. MIS quarterly, 567-582. ↩︎
- Yalcintas, A. (2016). Intellectual Path Dependence in Economics: Why economists do not reject refuted theories. Routledge. ↩︎
- Kahneman, D., Knetsch, J. L., & Thaler, R. H. (1991). The endowment effect, loss aversion, and status quo bias. Journal of Economic perspectives, 5(1), 193-206. ↩︎
- Samuelson, W., & Zeckhauser, R. J. (1988). Status quo bias in decision making. Journal of Risk and Uncertainty, 1, 7-59. ↩︎
- Godefroid, M. E., Plattfaut, R., & Niehaves, B. (2022). How to measure the status quo bias? A review of current literature. Management Review Quarterly
↩︎